İhracat, bir ülkenin bir diğerine mal satışı yapmasını ifade eder. Bu süreçte, malın teslimi konusunda uluslararası kabul görmüş bazı standartlar vardır. Bu standartlar, alıcı ve satıcı arasında malın nasıl ve nerede teslim edileceğine dair açık bir anlayış sağlar. En yaygın kullanılan ihracat teslim şekilleri:
İhracat teslim şekilleri nelerdir?
Satıcı ile alıcı arasındaki sorumluluk ve maliyet paylaşımını belirleyen uluslararası ticaret kurallarından biri de ihracat teslim türleri olarak bilinir. INCOTERMS kapsamında en bilinen teslimat türleri arasında şunlar yer alır:
- EXW (exw teslim şekli / fabrika teslim şekli)
- FCA, FAS (fas teslim şekli)
- FOB (fob teslim şekli)
- CFR (cfr teslim şekli)
- CIF (cif teslim şekli)
- CPT (cpt teslim şekli)
- DAP (dap teslim şekli)
- DDP (ddp teslim şekli)
Her teslimat şekli, risk ve maliyetin hangi aşamada devredileceğini açık şekilde belirler. Bu nedenle ihracat sürecinin doğru yönetilmesinde büyük önem taşır. Teslim şekillerinin doğru seçilmesi hem maliyet avantajı sağlar hem de lojistik süreçleri netleştirir. Her sektör ve her gönderi tipi farklı teslim koşulları gerektirebilir. Örneğin, fabrika teslim şekli ihracatçının en az sorumluluk üstlendiği model iken ddp teslim şekli alıcının neredeyse hiçbir risk taşımadığı bir modeldir. Bu nedenle firma stratejisi ve müşteri beklentisi göz önüne alınarak karar verilmelidir.
EXW (Ex Works – Fabrika Teslimi)
Bu teslim şeklinde satıcı, malı kendi iş yerinde, fabrikasında ya da depo gibi bir yerde hazır hale getirir. Satıcının sorumluluğu sadece ürünü hazır hale getirmektir. Bundan sonraki süreçte satıcının taşıma, yükleme ya da benzeri bir yükümlülüğü bulunmaz. Malın yükleme, taşıma ve sonrasında olabilecek zararlardan satıcı sorumlu değildir. Bu nedenle, bu teslim şekli, satıcı için riski minimumda tutar.
Alıcının, malın taşınması, gümrük işlemleri ve diğer tüm süreçlerle ilgili tüm riski ve maliyeti üstlenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Alıcının, malın satıcının yerinden alınmasından itibaren oluşabilecek tüm hasarlar, ek maliyetler ve gecikmeler için hazırlıklı olması gerekir. Ayrıca alıcı gümrükten geçiş, vergi, belgelendirme gibi süreçleri de kendi sorumluluğunda yönetmelidir. Bu teslim şeklinde alıcı için potansiyel maliyetlerin ve risklerin yüksek olabileceğini göz önünde bulundurarak karar vermelidir.
14 Gün Ücretsiz Denemek İçin Tıklayın.
FCA (Free Carrier – Taşıyıcıya Teslim)
Satıcı, malı belirtilen yerde, belirtilen taşıyıcıya teslim eder. Bu yer, satıcının iş yeri de olabilir veya olmayabilir. Taşıyıcıya teslimden sonra malın zarar görmesi, kaybolması ya da diğer olumsuzluklar satıcının sorumluluğunda değildir. Bu teslim şekli, satıcının malı belirtilen yere getirme sorumluluğunu almasını, ancak taşıma sürecinin geri kalanında herhangi bir sorumluluk taşımadığını belirtir.
Taşıyıcının kim olduğu ve nerede malın teslim edileceği konusundaki anlaşmazlıkların önlenmesi için detaylı bilgi verilmelidir. Sözleşmeye yazılacak taşıyıcı bilgilerinin doğru ve eksiksiz olması esastır. Alıcının, taşıyıcıyla olan ilişkilerinde herhangi bir problem yaşanmaması için gerekli önlemleri alması, malın teslim sürecini hızlandırabilir. Ek olarak, teslim edilecek yerin erişilebilirliği, güvenliği ve uygunluğu da göz önünde bulundurulmalıdır, bu sayede her iki taraf da potansiyel sorunlardan kaçınabilir.
FAS (Free Alongside Ship – Gemi Doğrultusunda Masrafsız Teslim)
FAS teslim şeklinde satıcı malları geminin yanaştığı rıhtıma kadar getirir ve bu noktaya kadar tüm masrafları üstlenir. Risk, mallar geminin yanına getirildiğinde alıcıya geçer. Bu nedenle genellikle dökme yük taşımalarında tercih edilir. Fas teslim şekli, alıcının taşıma sürecinin büyük bölümünü kontrol etmek istediği durumlarda idealdir.
Modelde, satıcının sorumluluğu diğer denizyolu teslim şekillerine göre daha sınırlıdır. Alıcı, yükleme, navlun ve sigorta gibi süreçleri kendisi yönetir. Bu nedenle lojistik süreçlerde tecrübeli alıcılar FAS’ı sıkça tercih eder. FAS özellikle FOB ve CFR gibi diğer teslim modelleriyle karşılaştırıldığında daha düşük satıcı yükümlülüğü içerir.
FOB (Free On Board – Gemide Masrafsız Teslim)
FOB teslim şeklinde satıcı malları gemiye yükleyene kadar tüm masrafları karşılar. Mallar geminin güvertesine geçtiği anda risk alıcıya devredilir. Fob teslim şekli, denizyolu taşımacılığında en yaygın kullanılan modellerden biridir. Model, satıcı ile alıcının sorumluluklarını net bir çizgiyle ayırdığı için pratik bulunur.
Alıcı, gemi navlununu kendi ayarlayarak yükleme sonrası tüm süreçleri kontrol eder. FOB modeli, özellikle düzenli denizyolu taşımacılığı yapan firmalar için avantajlıdır. Satıcı yükleme aşamasına kadar lojistik yönetimini üstlenirken alıcı geri kalan masrafları devralır. Bu yapı riskin gemide net şekilde devredilmesini sağlar.
CIF (Cost, Insurance and Freight – Masraflar, Sigorta ve Navlun Dahil Teslim)
CIF teslimde satıcı hem navlun hem de sigorta maliyetlerini karşılar. Ancak risk yine gemi bordasında alıcıya geçer. Cif teslim şekli özellikle alıcıların risk almak istemediği durumlarda tercih edilir. Sigorta bedelinin satıcı tarafından karşılanması alıcıya güven sağlar. Alıcı varış limanındaki gümrük işlemlerini ve tahliye masraflarını üstlenir. CIF, maliyetin büyük kısmını satıcıya yüklese de satış sürecinde avantaj sağlayabilir. Çünkü sigorta dahil teklif sunmak alıcı için cazip olabilir. Satıcıların rekabetçi pazarlarda sıkça tercih ettiği bir modeldir.
CFR (Cost and Freight – Masraflar ve Navlun Dahil Teslim)
CFR teslim şeklinde satıcı navlun ücretini ödese de risk mallar gemiye yüklendiğinde alıcıya geçer. Bu nedenle maliyetin satıcıda, riskin ise alıcıda olduğu karma bir modeldir. Cfr teslim şekli özellikle yoğun denizyolu taşımacılığı yapan firmalar tarafından tercih edilir. Hem fiyat rekabeti hem kontrol açısından dengeli bir yapısı vardır.
Alıcı varış limanındaki tüm işlemleri ve sigorta masraflarını üstlenir. Satıcı ise malların taşınması için navlunu karşılayarak rekabet avantajı sağlayabilir. Bu model CIF ile benzer olsa da en büyük fark sigortanın alıcıya ait olmasıdır. CFR, uluslararası ticarette sık kullanılan bir teslim şeklidir.
CPT (Carriage Paid To – Taşıma Ücreti Ödenmiş şekilde)
Satıcı, malın taşıma ücretini öder ve malı belirtilen yerde taşıyıcıya teslim eder. Bu teslim şekli, satıcının hem malı belirtilen yere teslim etme yükümlülüğüne sahip olmasını, hem de taşıma maliyetini karşılamasını ifade eder. Bununla birlikte, taşıma sırasında malın karşılaşabileceği her türlü risk ve sorun artık alıcıya aittir.
Risk, malın taşıyıcıya teslim edildiği andan itibaren alıcıya geçer. Ancak mali sorumluluk satıcıdadır. Alıcının, taşıyıcının malı aldığı andan itibaren olası zarar, gecikme veya kayıplara karşı tedbir alması önerilir. Satıcının taşıma ücretini ödemesi, alıcının ekstra maliyetlerle karşılaşmaması için önemlidir, ancak malın taşıma sürecinde yaşanabilecek olumsuzluklardan kaçınmak adına sigorta yaptırmayı düşünmelidir. Ayrıca, taşıma sürecinin her aşamasında iletişimin açık olması, her iki tarafın da beklentilerini net bir şekilde belirtmesi gerekir.
CIP (Carriage and Insurance Paid To – Taşıma ve Sigorta Ücreti Ödenmiş şekilde)
CPT’ye benzer bir şekilde, satıcı taşıma ücretini öder fakat ek olarak malın sigortasını da yapar. Bu da alıcının malın taşıma süresince karşılaşabileceği risklere karşı korunmasını sağlar. Satıcının hem taşıma maliyetini hem de sigorta maliyetini karşılamış olması, alıcıya ek bir güvence sunar.
Sigortanın kapsamının yeterli olup olmadığı kontrol edilmelidir. Genellikle minimum kapsamda bir sigorta yapılmış olur. Alıcı, sigortanın hangi durumları kapsadığını ve hangi durumları kapsamadığını detaylı bir şekilde incelemelidir. Ayrıca herhangi bir zarar veya kayıp durumunda sigorta şirketine başvurulduğunda gerekli belgelerin hazır olması için önceden bilgi toplanmalıdır. Satıcıyla yapılan anlaşmada, sigorta poliçesinin detaylarına ve taşıma şartlarına dair bilgilerin açık ve anlaşılır bir şekilde belirtilmesi de büyük önem taşır. Bu sayede, olası bir anlaşmazlık durumunda taraflar arasında hızlı ve etkili bir çözüm bulunabilir.
DAT (Delivered At Terminal – Terminalde Teslim)
Satıcı, malı varış noktasındaki terminalde teslim eder. Bu da genellikle bir liman, havaalanı, tren istasyonu ya da diğer uluslararası nakliye merkezlerini ifade eder. Satıcı, malın bu noktaya ulaştırılması ve terminalde gümrük işlemleri dahil olmak üzere gerekli tüm formalitelerin tamamlanmasından sorumludur.
Terminalin neresi olduğu ve teslimatın hangi terminalde yapılacağı açıkça belirtilmelidir. Alıcı, malın terminaldeki teslimini takiben derhal teslim almalıdır, aksi halde ortaya çıkabilecek depolama veya bekletme ücretlerinden sorumlu olabilir. Terminal teslimatlarında, taşıma belgeleri ve diğer ilgili dokümantasyonun tam ve eksiksiz olmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca, alıcı ve satıcı arasındaki sözleşmede, malın hangi terminalde ve hangi tarihte teslim edileceğine dair net bilgilerin bulunması olası anlaşmazlıkları önleyebilir.
Profesyonel muhasebe programı denince akla on binlerce kişinin tercih ettiği Logo İşbaşı akıllara gelir! Logo İşbaşı ile kolaylıkla ön muhasebenizi yönetir göndereceğiniz e-fatura ve e-arşiv faturalar için yıllık 1000 kontör HEDİYE! Üstelik ücretsiz e-faturaya geçiş danışmanlığı ile yerinizden kalkmadan, 15 dakikadan daha az bir zamanda hızlı ve kolayca e-faturaya geçebilirsiniz. Kullanan 10 kişiden 9’unun tavsiye ettiği Logo İşbaşı’nı 14 gün boyunca ücretsiz deneyebilirsiniz.
DAP (Delivered At Place – Belirtilen Yerde Teslim)
Satıcı, malı alıcının belirttiği yerde teslim eder. Bu da alıcının belirlediği bir depo, mağaza ya da herhangi bir işletme olabilir. Satıcı, malın bu noktaya güvenli bir şekilde ulaştırılmasından ve teslimatla ilgili gerekli tüm formalitelerin tamamlanmasından sorumludur.
Teslimatın yapılacağı yerin tam olarak neresi olduğuna dair ayrıntılı bilgi verilmelidir. Teslimat adresinin yanı sıra, özel teslimat talimatları (örneğin belirli bir kapıdan giriş yapılması, belirli saatlerde teslimatın gerçekleşmesi gibi) da önceden satıcıya iletilmelidir. Alıcı, teslimatın planlandığı tarihte yerinde olmalı veya yetkili birini atamalıdır, böylece teslimat sorunsuz bir şekilde gerçekleşebilir. Olası gecikmeler veya sorunlar hakkında hem alıcı hem de satıcı zamanında bilgilendirilmeli ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
DDP (Delivered Duty Paid – Gümrük Vergisi Ödenmiş Teslim)
Satıcı, tüm maliyetleri ve gümrük vergilerini ödeyerek malı alıcıya teslim eder. Bu da malın taşıma, sigorta, taşıma belgeleri ve hatta varış ülkesindeki gümrük vergileri ve diğer yerel vergiler dahil tüm masraflarını kapsar.
Satıcının ödemesi gereken tüm vergi ve diğer ücretlerin tam olarak ne olduğundan emin olunmalıdır. Alıcı, hangi vergi, tarife ve ücretlerin satıcı tarafından karşılanacağını detaylı bir şekilde anlamalı ve bu konuda herhangi bir belirsizlik varsa açıklama talep etmelidir. Ayrıca teslimatın yapılacağı yer ve zaman gibi detaylar üzerinde de açıkça anlaşılmalıdır. Fiyatlandırmanın tüm bu maliyetleri içerip içermediğinden emin olmak da önemlidir. Böylece alıcı, ekstra masraflarla karşılaşmaz.
Neticede ihracat teslim şekilleri uluslararası ticarette kullanılan standartlardır ve her birinin kendi içerisinde özel şartları vardır. İşlem yapmadan önce bu şartları iyi anlamak ve doğru teslim şeklini seçmek, taraflar arasında anlaşmazlıkların önlenmesine yardımcı olacaktır.
İhracatta teslimat şekli nasıl belirlenir ve neden önemlidir?
Teslimat şekli belirlenirken ürün türü, taşıma modu, maliyet yapısı ve müşteri profili analiz edilir. İhracatın yapılacağı ülke ve taşıma süreçlerinin zorluk seviyesi de seçimde etkili olur. ihracat teslim türleri doğru seçildiğinde hem risk hem maliyet yönetimi daha düzenli hale gelir. Bu nedenle karar aşaması stratejik bir öneme sahiptir.
Teslim şekli yanlış seçilirse maliyetler artabilir, gecikmeler yaşanabilir ve hukuki sorunlar doğabilir. Exw veya fabrika teslim şekli gibi modeller satıcı sorumluluğunu azaltırken Ddp teslim şekli gibi modeller satıcıya yüksek yükümlülük yükleyebilir. Bu nedenle seçimin tüm ticari süreçlere uygun olması gerekir. Teslim şekli, operasyonel başarının temel unsurlarından biridir.
İhracatta teslim şekli belirlenirken nelere dikkat edilmeli?
Teslim şekli belirlenirken öncelikle alıcı ve satıcının lojistik kapasitesi değerlendirilmelidir. Risk yönetimi, taşımacılık deneyimi ve maliyet hesabı kritik faktörlerdir. Ayrıca ürünün hassasiyeti ve teslim süresinin önemi göz önünde bulundurulmalıdır. Bu noktalar doğru teslim türünün seçilmesinde belirleyici olur.
Buna ek olarak alıcının talepleri, sözleşme şartları ve ülke mevzuatları da dikkate alınmalıdır. Örneğin, Ddp teslim şekli alıcı için avantajlıdır ancak satıcı açısından yüksek sorumluluk anlamına gelir. CPT ve DAP gibi modellerde ise risk tamamen navlun aşamasına göre değişir. Bu nedenle teslim şekli belirleme süreci detaylı analiz gerektirir.
İhracatta teslim şekilleri maliyetleri nasıl etkiler?
Teslim şekli maliyetlerin kim tarafından üstlenileceğini doğrudan belirler. FOB gibi modellerde satıcı yalnızca yüklemeye kadar olan masrafları öderken, CIF gibi modellerde navlun ve sigorta da satıcıya aittir. Bu nedenle ihracat teslim türleri maliyet hesaplamasında kritik rol oynar. Doğru seçim rekabetçi fiyat sunmayı kolaylaştırır.
Teslim şeklinin sigorta, depolama, terminal hizmetleri ve gümrük masraflarına etkisi de büyüktür. CPT teslim şeklinde navlun satıcıya aitken, DAP ve DDP gibi modellerde risk ve maliyet daha geç aşamalarda devredilir. Bu durum satış tekliflerinin fiyatlandırılmasında belirleyicidir. Teslim şekli maliyet yönetiminin temel araçlarından biridir.
Alıcının lojistik yükümlülükleri hangi teslim şekillerinde artar?
Alıcının yükümlülükleri EXW, FAS ve FOB modellerinde daha fazladır. exw teslim şekli özellikle fabrika teslim şekli olarak bilinir ve alıcı bütün taşıma süreçlerini kendisi yönetir. Bu modellerde alıcı navlun, sigorta ve diğer tüm lojistik maliyetleri üstlenir. Dolayısıyla deneyimli ve güçlü lojistik altyapısına sahip alıcılar tarafından tercih edilir.
CFR teslim şeklinde de sigorta alıcıya ait olduğu için yükümlülükler artar. Bu durum alıcının risk yönetimi yapmasını zorunlu kılar. Alıcı, varış limanındaki tüm süreçleri üstlenirken maliyet kontrolü de ona aittir. Bu nedenle lojistik gücü yüksek olan alıcılar bu modellerde avantajlıdır.
Satıcının lojistik yükümlülükleri hangi teslim şekillerinde artar?
Satıcının yükümlülükleri en çok CIF, CPT, DAP ve DDP modellerinde artar. Özellikle Ddp teslim şekli satıcının tüm süreci alıcı kapısına kadar yönetmesini gerektirir. Bu durum satıcı için yüksek operasyonel sorumluluk ve maliyet anlamına gelir. Satıcı hem risk hem maliyetin büyük kısmını üstlenir.
CIF teslim şeklinde satıcı sigorta ve navlun ödemelerini yaparak süreçte daha aktif rol alır. CPT teslim şeklinde ise navlun satıcıya ait olmakla birlikte risk daha erken devredilir. DAP modellerinde satıcı teslim noktasına kadar tüm organizasyonu yönetir. Bu nedenle güçlü operasyon kabiliyeti olan firmalar bu teslim şekillerini tercih eder.
Siz de on binlerce işletme sahibinin tercih ettiği ön muhasebe programı Logo İşbaşı’nda göndereceğiniz e-fatura ve e arşiv fatura için yıllık 1000 kontör HEDİYE! Üstelik ücretsiz e-faturaya geçiş danışmanlığı ile yerinizden kalkmadan, 30 dakikadan daha az bir zamanda hızlı ve kolayca e-faturaya geçersiniz. Kullanan 10 kişiden 9’unun tavsiye ettiği Logo İşbaşı’nı 14 gün boyunca ücretsiz deneyebilirsiniz.
Kullanan 10 kişiden 9’unun tavsiye ettiği e fatura programı olan Logo İşbaşı’nı deneyin, binlerce işletme sahibi gibi siz de Ücretsiz e-dönüşüm danışmanlığımız ile e-faturaya geçin ve internet erişimi olan her yerden e-fatura kesin.
14 Gün Ücretsiz Denemek İçin Tıklayın.
Bu yazımızı okuyanların ilgisini çeken diğer yazılarımızı siz de incelemek isterseniz aşağıda bulabilirsiniz;
